Yerleşimin tepe noktasındaki Taşdibi Mevkii’nden doğan Kadıgölü Deresi, bölgede bulunan çok sayıda su kaynağı içinde önemli bir yere sahiptir. Kemaliye’nin can damarı niteliğindeki bu dere, bütün bir yerleşimi besleyerek sarp kayalıklar arasında yoğun bir yeşil dokunun oluşmasını sağlamıştır. Kadıgölü Deresi, kentsel mekân oluşumunun temel unsurlarındandır. Tarih boyunca merkezi bir rol üstlenmiş olan bu su kaynağı üzerinde ve yakın çevresinde dini yapılar, hamamlar ve üretim mekânları konumlanmıştır. Doğal dolaşımının yanı sıra oluşturulan ark sistemleri sayesinde su, bağ ve bahçelere, avlu veya evlerin içindeki çeşmelere ve soğukluklara kadar ulaştırılabilmiştir. Arklar, sokaklar boyunca devam ederek ve konutların içine dahil olarak aynı zamanda doğal iklimlendirmeyi de sağlamaktadır.
Proje temelde kültürel ve doğal çevrenin gözlenebileceği bir gezi rotası olarak kurgulanmıştır. Taşdibi ve Tahta camileri arasındaki yerleşim alanı kültürel mirasın, Fırat Nehri’ne doğru inilen yoğun yeşil bölge ise doğal ortamın deneyimlenebileceği bir yürüyüş rotası olarak ele alınmıştır. Gezi rotası 650 metre uzunluğunda olup; başlangıç ve bitiş noktaları arasında 90 metre kot farkı bulunmaktadır. Zaman içinde yapılan niteliksiz müdahalelerle özgün dokusu zedelenmiş olan bölgenin, bir dizi yenileme, koruma ve onarım içerikli küçük müdahaleler ile iyileştirilmesi amaçlanmıştır.
Yapılan alan çalışmalarında dere yatağı üzerinde bir dizi değirmen izine rastlanmıştır. Proje kapsamında söz konusu değirmenlerin yüzey kazıları ile açığa çıkarılması önerilmiştir. Yerleşimdeki endüstri tarihinin göstergesi olan bu izler görünür kılınarak, proje kapsamında peyzaj elemanları olarak değerlendirilmiştir. Proje genelindeki ahşap yürüme alanları ve platformlar için travers kullanımı önerilmiştir. Ahşapların Ilıç Barajı yapımı dolayısıyla su altında kalan Divriği-Bağıştaş demiryolu hattından elde edilmesi planlanmıştır.