Saat Kulesi etrafında tasarlanan rekreasyon alanı, yerleşim dokusunun panoramik olarak izlenebileceği kademeli platformlar dizisinden oluşuyor. Yekpare tekil bir form yerine farklı doğrultularda uzanan ve farklı kotlara oturan parçalı bir sistem; ziyaretçilerin Sivrihisar’ın kültürel ve doğal değerlerini en üst seviyede hissedebilecekleri, yerleşime dair farklı perspektifleri kavrayabilecekleri dinamik bir ortam kurgusuna sahip. İçinde bulunulan özgün peyzaj alanı dikkate alınarak; topografik yapıya en az müdahale ile eklemlenmek, Saat Kulesi gibi tescilli bir yapı ile kurulabilecek ilişki biçimi tasarım yaklaşımını belirleyen esaslardan olmuştur. Mimarlıkta sıkça sorgulanan eski-yeni ikilemini ve aynı zamanda bir koruma sorunsalını barındıran süreçte, diyalog temelli bir tasarım dili etkili oldu. Saat Kulesi ve üzerinde konumlandığı kayalığın kentsel odak niteliğinde olması dolayısıyla tasarım fikrinin ‘yer’in önüne geçmeyen, aksine; baza algısı yaratarak ‘yer’ ile bütünleşik bir etki doğurması amaçlandı.